21 Haziran 2011 Salı

KUM FIRTINASI





Kum fırtınası, bitki örtüsünün olmadığı ya da çok zayıf olduğu, çöller ile kurak, yarı kurak özelliklere sahip ve yan çöl görünümündeki yerlerde gö­rülmektedir. Kum tanecikleri toz taneciklerinden daha büyük ve daha ağır ol­dukları için, kolayca yükselemezler. Bu nedenle kum fırtınaları yeryüzüne yakın seviyelerde daha etkili olmaktadır. Kumun hızlı rüzgârlarla bir yerden başka bir yere taşınmasıyla, kar fırtınalarında görülen kar yığınları gibi kum yığınları oluşmaktadır. Bunun için canlı ve cansız çevre üzerinde, kum fırtınalarında da, kar fırtınalarında ortaya çıkan benzer sorunlar yaşanmaktadır. Afet derecesine dönüşebilen etkili bir kum fırtınasında yaşanan sorunları aşağıdaki şekilde sıra­lamak mümkündür.
   Yerleşim birimlerinde evlerin ve çitlerin önünde çok kalın (4 metreye ula­şabilen) kum yığınları oluşmakta hava alanları, kara ve demir yolları kum ör­tüsüyle kaplanmaktadır.
   Çoğunlukla görüş uzaklığı son derece kısıtlanmakta, ulaşım aksamakta veya durmakta, yerleşim birimleriyle bağlantı kesilmektedir.
   Kara ve hava ulaşımında görüş koşullarından ve araçların motor sistem­lerinin kumdan etkilenmesiyle, büyük can ve mal kaybına neden olan kazalar olmaktadır.
   Açıkta bulunan ve bir kapalı yere ulaşma şansı olmayan insanlar ve hay­vanlar nefes almakta güçlük çekmekte hatta havasızlıktan yaşamını yitirmek­tedir.
   Kum fırtınalarıyla verimli topraklar taşınmakta veya bu toprakların üze­ri başka yerden taşınan kumlarla kaplanmaktadır. Bunun sonucunda toprakla­rın verimi düşmekte ya da çölleşmeye doğru bir gidiş olmaktadır. Dünyanın be lirli bölgelerinde yaşanan hava kirliliğinin bu olaylarla büyük ilişkisi olduğu bilinmektedir.
   Yine kum fırtınalarında görülen şiddetli rüzgârlar, canlı çevrenin yanın­da cansız çevreye de büyük zarar vermektedir. Bu bağlamda bütün doğal var­lıklar ve beşerî yapılar, bu arada tarihî eserler şiddetli rüzgârdan ve taşınan kumdan tahrip olmaktadır.
   Daha önce de belirtildiği gibi etkili kum fırtınaları daha çok, bitki örtüsü­nün son derece zayıf olduğu alanlarda, toz fırtınalarında açıklandığı gibi çeşit­li nedenlerle gelişen bir fırtına sistemi içinde görülmektedir. Nitekim bu tip fır­tınaların en yoğun olarak görüldüğü ve afete dönüştüğü yerler, Ortadoğu, Orta ve Kuzey Afrika, Orta Asya, Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika'nın bitki örtüsünün az olduğu çöl bölgeleri ile kurak ve yarıkurak bölgeleridir. Çünkü bitkilerin kumu tutma ve rüzgâr şiddetini azaltma özelliği bu tip fırtınaların olu­şumunu ve zararlarını sınırlamaktadır. Bunun tersi özelliğe sahip olan yerlerde, fırtınalar daha etkili olmaktadır.
   Özellikle çöllerde, killi parçacıkların tuz billurlarıyla çimentolaşması sonu­cu oluşan kumların oluşturduğu kumullar çok geniş alanlan kaplamaktadır. Erg adı verilen ve bu şekilde oluşan kumullar ise, çok geniş alanları kaplayan ve genellikle şeritler hâlinde uzanan oluşumlardır.
   Kum fırtınaları hem dikey, hem de yatay yönde etkili olmaktadır. Kumlar dikey anaforlara bağlı olarak atmosfer içinde bazen kilometrelerce yükselmek­tedir. Hatta taşınan kumun ağırlığına, rüzgârın şiddetine ve atmosferin karar­sızlık derecesine bağlı olarak tropopoz seviyesine kadar çıkabilmektedir. Bu­nun için kum fırtınalarının havacılıkta çok önemli ve özel bir yeri vardır. Özel­likle çöl üzerinde değişik amaçlar için yapılan alçak seviye uçuşlarında, kum fır­tınaları uçuş güvenliğini büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Yatay ve düşey görüşün tamamen kısıtlanmasından ve kum parçacıklarının motor kısmına gir­mesinden dolayı, çok büyük kazalar olmaktadır.
   Yatay yönde gelişen, kum fırtınaları daha çok yeryüzüne yakın küçük ve türbiyoner hareketler şeklinde düzenli akımlar biçimindedir. Yeryüzündeki rüz­gârın hızı arttıkça bu tip fırtınaların da şiddeti artmaktadır. Bu fırtına genellikle toz fırtınaları gibi yer rüzgârının ortalama hızının 50 km/saate ulaştığı ve üzeri­ne çıktığı, hamleli rüzgârlarla ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda fırtına içinde ki görüş uzaklığı 500 metrenin altına hatta bazı durumlarda "0" metreye kadar düşmektedir. Bu durumda yaşam durmakta, büyük mal ve can kaybının görül­düğü afet derecesine ulaşan olaylar yaşanmaktadır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder