2 Şubat 2010 Salı

MISIR VE AMERİKALI






Mısır olmasa milyonlarca insan aç kalır, A.B.D. ekonomisi sarsılır. Ortalama bir Amerikalı her gün et, tereyağı, süt ve peynir vasıtasıyla yaklaşık 1,5 kg mısır tüketmektedir; tabii doğrudan mısır tüketimini saymazsak. Gerçektende çağdaş bir Amerikalının mısırsız bir hayat tarzı bulması son derece güçtür. Amerikan National Geographic dergisine göre tipik bir Amerikalının tipik bir günü göz önüne alınırsa, mısır tüketimi şöyle bir görüntü verir: Lifleri mısır nişastasıyla güçlendirilmiş pamuklu gömleği sırtına giyer; kahvaltıda yediği yumurta mısırla beslenmiş tavuktan elde edilmiştir; öğlen yemeğinde içtiği cola’sı mısır şurubuyla tatlandırılmıştır. Öğleden sonra okuduğu National Geographic dergisinin sayfa lifleri yüksek hızdaki baskı makinesine giderken sayfaların bir arada kalmasını sağlamak için mısır nişastasıyla birbirine bağlanmıştır. Eve dönerken mısırdan elde edilen etanol adlı yakıtla çalışan arabasını kullanır. Eve vardığında köpeğini cornmeal içeren mamayla besler. Kendisine mısırdan elde edilen Bourbon adlı içkiden kokteyl yapar. Akşam yemeğinde yine mısırla beslenmiş danadan biftek yer. Çöplerini mısırdan elde edilen çöp torbasına toplar. Son olarak dişlerini, diş macununa tat vermek üzere mısırdan elde edilen, sorbitol adlı madde içeren diş macunuyla fırçalar. Hepsi bu kadarda değildir: Yapışkan, konserve gıdalar, aykkabı cilası, losyonlar, krayonlar, mürekkep, pil, hardal, dondurma, aspirin, boya ve kozmetik maddelerde mısırın yan ürünü olarak ortaya çıkar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder