22 Mart 2010 Pazartesi

AKARSULAR






AKARSULAR

Akarsularla İlgili Terimler
  1. Akarsu kaynağı: Akarsuyun doğduğu yerdir.
  2. Akarsu ağzı: Akarsuyun herhangi bir denize veya göle döküldüğü yerdir.
  3. Akarsu yatağı: Kaynakla ağız arasında uzanan, akarsuyun içinden aktığı çukurluktur.
  4. Akarsu vadisi: Akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkan çukurluktur.
  5. Akarsu havzası: Bir akarsuyun bütün kollarıyla birlikte sularını topladığı ve faaliyet gösterdiği alanlardır.Eğer akarsular, topladıkları suyu denize ulaştırabiliyorsa, böyle akarsuların havzası açık havzadır. Ancak, akarsular topladıkları suyu denize ulaştıramıyorsa, kara içinde bir göle dökülüyorsa veya yer altına sızıyorsa, bu tür akarsuların havzası kapalı havzadır. 
  6. Su bölümü çizgisi: İki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınırdır. Genellikle dağların doruk noktalarından geçerler.
  7. Akarsu ağı (Akarsu drenajı): Akarsu havzası, içindeki kollarıyla birlikte bir ağ oluşturur. Buna akarsu ağı (drenajı) denir. Havzanın eğimi, yapıyı oluşturan taşların cinsi ve tabakaların özelliklerine göre, değişik tipte akarsu drenajları oluşur.
  8. Akarsu debisi (akımı): Akarsu yatağının, herhangi bir kesitinden geçen su miktarının m3/sn cinsinden değeridir.
  9. Akarsu rejimi: Akarsuyun yıl içerisindeki debi değişiklikleridir. Akım düzeni olarak da adlandırılır. Su seviyesinde fazla değişiklik olmayan akarsuların rejimleri düzenlidir. Aylara ve mevsimlere göre, seviye değişikliği fazla olan akarsuların rejimleri düzensizdir. 
  1. Akarsu hızı: Akarsuyun birim zamanda aldığı yoldur (m/sn). Akarsu hızı muline denilen bir araçla ölçülür.
  2. Hız çizgisi: Akarsu hızının en fazla olduğu noktaları birleştiren çizgidir.
  3. Sürekli akarsu: Yatağında her zaman su bulunduran akarsudur.
  4. Geçici akarsu: Yatağında her zaman su bulundurmayan, bazen kuruyan akarsudur.
  5. Taban seviyesi: Akarsular aşındırmalarını derine, yana ve geriye doğru yaparlar. Hiçbir akarsu yatağını deniz seviyesinin daha altına kadar ışındıramaz. Bu seviyeye taban seviyesi denir.
  6. Yamaç gerilemesi: Özellikle nemli iklim bölgelerinde yamaçlar hem alttan, hem de sel sularıyla üstten aşınırlar. Bunun sonucunda yamaç gerilemesi olayı meydana gelir ve yamaç profili oluşur.
 AKARSULARDA AŞINDIRMA
Akarsuyun, içerisinden geçtiği yatağı kazması ve kopardığı parçacıkları taşıması olayına aşındırma denir. Akarsular kimyasal ve fiziksel (mekanik) yollarla aşındırma yaparlar.
1. Kimyasal aşındırma: Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda veya sürekli sıcak bölgelerde, akarsuların geçtikleri yeri eritmesiyle yaptığı aşındırmadır.
2. Fiziksel (Mekanik) aşındırma: Akarsular, eğime bağlı olarak kazandıkları güçle, yatağındaki kayaları parçalayarak aşındırır. Akarsular genelde fiziksel yolla aşındırma yaparlar.
Akarsuların fiziksel aşındırması üç şekilde olur.
a. Derine aşındırma: Akarsuların yatağını düşey doğrultuda ışındırarak, deniz seviyesine indirmeye çalışmasıdır.
b. Yana aşındırma: Akarsuların içlerindeki materyallerle birlikte, eğimin azaldığı yerde salınımlar yaparak, yanlara çarpması sonucu meydana gelen aşındırmadır.
c. Geriye aşındırma: Akarsularda su miktarı en çok ağız kısmında olur. Çünkü, bu kısımda akarsu bütün kollarından aldığı suyu taşır. Bu kesimdeki su fazlalığı nedeniyle, akarsular yataklarını, denize döküldükleri yerden başlayarak geriye doğru aşındırmaya başlarlar. Böylece aşınan nokta, kaynağa doğru kayar ve zamanla akarsu üzerindeki şelaleler ortadan kalkar. Buna geriye doğru aşındırma denir.
Geriye doğru aşındırma ile akarsular, çevredeki küçük akarsuları kollarıyla birlikte kendisine bağlar. Buna akarsu kapması veya kapma denir.
Akarsular vadilerini kazıp derinleştirdikçe, yataklarının eğimi gittikçe azalır. Bu yüzden zamanla akış yavaşlar, aşındırma eski hızını kaybeder ve en sonunda hemen hemen sona erer. Akarsu yatağında artık, başlangıçtaki pürüzler, şelaleler ortadan kaldırılmış olur. Bu duruma erişen bir akarsuyun, ağzından kaynağına doğru uzanan profili iç bükey bir eğri halindedir. Buna denge profili denir.
                                     
                                                                       Denge Profili
                      

 Denge profiline ulaşmış bir akarsuda;
  • Yatak eğimi azalmıştır.
  • Akış hızı azalmıştır.
  • Aşındırma gücü azalmıştır.
  • Su potansiyeli azalmıştır.
  • Enerji üretimi için elverişsizdirler.
  • Üzerinde ulaşım ve taşımacılık yapılabilir.
AKARSU AŞINIM ŞEKİLLERİ
Vadiler
a. Boğaz Vadi (Yarma Vadi): Yüksek dağ sıralarını enine yarıp geçen akarsular bu tür vadiler oluştururlar. Vadilerin yamaçları oldukça diktir ve vadi dardır.
                                                                                                  Boğaz Vadi 
                                                                  
Türkiye'de, Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat, Sakarya, Seyhan ve Göksu nehirleri ile Zap suyu böyle vadilerden akarlar.
b. Kanyon Vadi: Yamaçlardaki farklı aşınma sonucu, basamaklı bir biçimde oluşan vadi tipidir. Yamaçlar oldukça dik ve derindir. Genellikle kolay aşınabilen kalın kalker tabakaları içerisinde oluşurlar.
                        
                                                 Kanyon Vadi 
                                      

Kanyon vadiler, Türkiye’de pek yaygın değildir. Akdeniz Bölgesi’ndeki Göksu vadisinde kanyonlar görülür.
c. Çentik (Kertik) Vadi: Akarsu yatağında aşındırma derine doğru sürüyorsa “V” şekilli vadiler oluşur. Bu tür vadilere çentik vadi adı verilir.
               
                                                Çentik Vadi
      
Çentik vadiler ülkemizde en yaygın olan vadi tipleridir. Dağlık alanlarda bu tür vadilere sıkça rastlanır.
d. Yatık yamaçlı vadi: Farklı aşınma sonucunda farklı yükseklikteki yamaçlara sahip olan vadi tipidir. Akarsu yatağının eğiminin azaldığı yerlerde görülür.

e. Tabanlı vadi: Akarsu aşındırmasının ileri safhalarında oluşan vadi şeklidir. Vadi tabanı ova özelliği kazanır. Vadi yamaçları iyice yatıklaşır ve belirginliğini kaybeder.
                                     
                                                                                                Tabanlı Vadi
           
Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da bu tür vadiler yaygındır.
Menderesler
Akarsular, eğimlerinin azaldığı yerlerde kıvrılarak akarlar. Hem aşındırma, hem de biriktirme sonucunda, bu kıvrımlar daha da genişleyerek menderesleri oluştururlar.
Menderesler aşınım şekilleri olmakla birlikte, oluşumunda akarsu biriktirmesi de etkili olmuştur.
                                        
                                                  Menderes      
                         

Mendereslerde yana aşındırma fazla olduğu için sık sık yatak değiştirirler. Ülkemizde, ovaların tabanlarında ve olgun vadilerdeki akarsular menderesler çizerek akarlar.
Menderesler oluşturan bir akarsuyun;
  • Yatak eğimi azalmıştır.
  • Akarsu hızı azalmıştır.
  • Uzunluğu artmıştır.
  • Aşındırma gücü azalmıştır.
  • Biriktirme faaliyetleri yaygındır.
Kırgıbayır (Badlands)
Şiddetli yağmurların oluşturduğu selinti suları, bitki örtüsünün bulunmadığı ve kolay aşınabilen arazileri aşındırır.
Bunun sonucunda, arazi yüzeyi girintili çıkıntılı bir görüntü alır. Bu tür arazilere kırgıbayır adı verilir.

                  
                                                  Kırgıbayır    

                        

Kırgıbayır, özellikle sağanak yağışların görüldüğü, yarıkurak bölgelerde daha sık meydana gelir. Türkiye’de, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.
Çağlayan ve Çavlanlar (Şelaleler)
Akarsu yataklarında, bazen bazı tabakalar aşınmaya karşı farklı direnç gösterirler. Bunun sonucunda da basamaklar oluşur. İşte, akarsuların bu basamaklardan akan kısımlarına çağlayan adı verilmektedir. Eğer basamaklar yüksekçe ve düşen su miktarı fazla ise, böyle kısımlar da çavlan veya şelale olarak isimlendirilir.
                             
                                            Dev Kazanı   
                            
Ülkemizdeki en tanınmışları, Manavgat Çağlayanı ile Düden, Muradiye ve Gürlevik şelaleleridir.
Çağlayan ve çavlanlarda suların yüksekten düştüğü kısım aşınırsa, derin oyuklar oluşur. Bu oyuklara dev kazanı adı verilir.
Peribacaları
Volkanik arazilerde, selinti sularının, aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakaları aşındırması sonucunda oluşan şekillerdir.
                                                                       
                                                                                                  Peribacaları
                                                             
Türkiye’de Nevşehir, Ürgüp, Göreme, Avanos çevresinde yaygındır.
Peneplen (Yontukdüz)
Akarsuların ve akarsularla birlikte diğer dış kuvvetlerin, yeryüzünü aşındırması sonucunda deniz seviyesinde hafif dalgalı düzlükler oluşur. Bunlara peneplen (yontukdüz) adı verilir.

                                   Peneplen(yontukdüz)
                                           
Ülkemiz yeryüzü şekilleri IV. jeolojik zamanın başlarında toptan yükseldiği için, iç kısımlarda peneplen izlerini görmek mümkündür.
 AKARSULARDA BİRİKTİRME
Akarsuların biriktirme yapabilmesi için;
– Eğimin azalması
– Suyun azalması,
– Akarsu hızının azalması,
– Akarsu yükünün artması,
gereklidir. Bu faktörler bir arada olunca, akarsuyun gücü azalır ve biriktirme başlar.
AKARSU BİRİKİM ŞEKİLLERİ
Birikinti Konileri ve Yelpazeleri
Dağ yamaçlarından düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde biriktirirler. Bunlara birikinti konisi denir.
                                             
                                                                                               BirikintiKonisi      
                   

Akarsuların taşıdıkları maddeler ince ise, geniş bir alana yelpaze gibi yayılırlar. Bunlara da birikinti yelpazesi denir. Ülkemizde dağ eteklerinde, bu tip şekillere sıkça rastlanır.
Dağ Eteği Ovaları
Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır.
                  
                                           Dağ Eteği Ovası
                     
Bursa ovası, Uludağ’ın eteğinde oluşmuş bir dağ eteği ovasıdır.
Dağ İçi Ovaları
Dağ içlerinde, eğimin azaldığı yerlerde, akarsuyun taşıdığı malzemeleri biriktirmesi sonucu oluşan düzlüklerdir. Engebeli ülkelerde daha fazla oluşur.
                                        
                                                 Dağ İçi Ovası 
                                        
Malatya, Muş, Elazığ ovaları bu şekilde oluşmuşlardır.
Taban Seviyesi Ovaları
Akarsuların denize yaklaştıkları yerlerde taşıma gücü azdır. Böyle yerlerde akarsular, taşıdıkları malzemeleri biriktirirler ve ova yüzeyini alüvyal dolgu alanı haline getirirler. Böyle oluşan düzlüklere taban seviyesi ovası veya alüvyal taşkın ovası denir.
                                                    
                                                     Taban Seviyesi Ovası        
                             

Delta Ovaları
Akarsuların taşıdıkları malzemeleri, deniz içerisinde biriktirmesi sonucu, üçgene benzeyen düzlükler meydana gelir. Bunlara delta ovası adı verilir.
Delta ovalarının oluşabilmesi için,
  • Akıntıların olmaması,
  • Akarsu yükünün fazla olması,
  • Gel - git genliğinin az olması,
  • Kıyının sığ olması, gereklidir.
Türkiye’de birçok delta ovası vardır. Başlıcaları Çukurova, Bafra ve Çarşamba ovalarıdır.
                                         


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder