15 Kasım 2010 Pazartesi

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI
İKLİMİN TEMEL ELEMANI
SICAKLIK:
Yeryüzündeki sıcaklığın kaynağı Güneş’tir. Yeryüzünün Güneş’ten aldığı ısı miktarına sıcaklık denir. Termometre ile ölçülür. Sıcaklığın birimi santigrat derece (°C) dir.
Güneş ışınları vasıtasıyla gelen ısı enerjisi, atmosferi geçerek yeryüzüne ulaşır ve yeryüzünü ısıtır. Ancak, Güneş’ten gelen enerjinin tümü yeryüzüne kadar ulaşamaz. Bir kısmı atmosferde alıkonur, bir kısmı atmosferin yüzeyinden geriyansır.
Atmosfere gelen enerji % 100 kabul edilirse;
                     
Enerjinin % 25'i bulutların ve atmosferin etkisi ile uzaya doğru yansır.
% 25'i atmosferde dağılarak gölge yerlerin aydınlatılmasını ve gök yüzünün mavi görünmesini sağlar.
% 15'i atmosfer tarafından emilerek atmosferin ısınmasını sağlar.
% 35'i yeryüzüne ulaşır. Bu enerjinin % 27'si yeri ısıtır. % 8'i ise yeryüzüne çarptıktan sonra tekrar uzaya yansır.
Sıcaklık Terselmesi (Inversion) :Kışın soğuk ve durgun havalarda soğuk hava çökerek zemine yerleşir. Sıcak hava da onun üzerinde yükselir. Böylece yükseldikçe sıcaklık azalacağı yerde artar . Buna denir. Bu olay kışın şehirlerde hava kirliliğini daha da artırır.
Isı ve Sıcaklık Aynı mıdır?
ISI VE SICAKLIK
Günlük yaşantımızda ısı ve sıcaklık kavramlarını sıkça kullanırız. Isı insan oğlunun en önemli ihtiyaçlarından biridir.

Güneş ışığına bırakılan bir buz parçası yada katı margarin  yağı ısı alarak erir. Yanmakta olan ateşin üzerine bırakılan et parçası ısı alarak pişer. Ocakta ısıtılan suyun sıcaklığı artar ve kaynamaya başlar. Isıtma yerine soğutma yapılırsa tersi olaylar olur.

Isı verilen maddelerin şekillerinde de değişiklikler olur. Yazın asfaltlarda kabarma, elektrik kablolarında sarkma, kışın ise büzülmeler olur.Ayrıca ısıtılan bazı maddelerden gazlar çıkarak değişik maddelere dönüşürler.

Bu olaylar, ısının madde üzerinde fiziksel ve kimyasal etkileri olduğunu gösterir. Isıtılan maddelerin, sıcaklığın değişimi, hal değişini, genleşme gibi olaylar fiziksel değişime örnek olarak verilebilir.

ISI VE SICAKLIK
Günlü hayatta bilindiği gibi, ısıtılan maddenin sıcaklığı artar, soğutulan maddelerin ise sıcaklığı azalır. Yani ısı ve sıcaklık birbiriyle ilgili fakat aynı şey değildir.Bu iki kavram birbirine karıştırılmamalıdır.

Hava ısısı 30 C tır. Cümlesi yanlış kullanılan bir cümledir. Doğrusu, “Havanın sıcaklığı 30 C tır” cümlesidir. Isı ile sıcaklık aynı nicelik değildir. Fakat sıcaklığın değişmesi için ısı alış verişinin olması gerekir.

Maddelerin her üç halinde de moleküller hareket ve titreşim halindedir. Dolayısıyla moleküllerin bir hızı yani kinetik enerjisi vardır. Sıcaklık madde moleküllerinin ortalama hızları ile orantılı fiziksel bir büyüklüktür.

Isı ise, moleküllerin kinetik enerjilerinin toplamı ile ilgili bir enerji çeşididir veya maddeye verilen yada maddeden alınan enerji çeşidine ısı enerjisi denir.

Sıcaklık birimi derece, ısı birimi ise kalori yada joule dir.
SICAKLIĞIN DAĞIŞILINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER:
 1) Güneşe Bağlı Faktörler; Yeryüzüne güneşten gelen enerji solar konstant ile belirlenir.Atmosferin üst sınırında 1 cm kareye dakikada gelen kalori miktarına solar konstant yani güneş sabitesi denir.
Güneş sabitesi dünyanın güneşe yaklaşıp uzaklaşmasıyla değişir.Dünya güneşe en yakın olduğu 3 Ocak günü güneş sabitesi artar, en uzak olduğu 4 Temmuz tarihinde güneş sabitesi azalır.

Dünya güneşten gelen enerjiden tam olarak yararlanamaz.Bu enerjinin %33'ü bulutlardan ve atmosferden uzaya geri yansır.Buna albedo denir, geri kalan enerji ise yer atmosferinin ısıtılmasına ve aydınlatılmasına yarar. 
2)Dünyanın şekli(Enlem etkisi):Güneş ışınlarının geliş açısı enleme göre değişir.Ekvator çevresine dik ve dike yakın açıyla, kutuplar çevresine eğik açıyla gelir. Bu nedenle ekvatordan kutuplara doğru sıcaklık azalır.
                
Bu nedenle;
Ekvator çevresinden gelen rüzgarlar sıcaklığı artırırken , kutup bölgesinden gelenler sıcaklığı düşürür.
Kutuplara yakın yerden gelen okyanus akıntıları soğuk iken, Ekvatora yakın yerden gelenler sıcak su akıntısı şeklindedir.
Denizlerin sıcaklığı ve tuzluluğu kutuplara doğru azalır.
Tarımın yükselti sınırı, Toktağan kar sınırı (Daimi kar sınırı), Orman üst sınırı kutuplara doğru azalır.
Akarsuların donma süresi kutuplara doğru uzar.
Bitki örtüsü aralıksız kuşaklar oluşturur
3. Güneş ışınlarının atmosferde katettiği yol
Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol uzadıkça enerji kaybı o oranda artar. Dik açı ile gelen ışınlar daha kısa bir yoldan yeryüzüne ulaşır ve daha az kayba uğrar. (Ekvator çevresi gibi)
Dar açı ile gelen ışınlar ise, daha uzun bir yoldan yeryüzüne ulaşır ve daha fazla kayba uğrar. (Kutup çevreleri gibi)
4. Güneşlenme Süresi
Güneşlenme süresi arttıkça sıcaklık artar. Yaz aylarında güneşlenme süresi fazla olduğundan sıcaklık değerleri yüksektir. Yine gün içinde en yüksek sıcaklıkların tam öğle vakti değil, öğleden birkaç saat sonra olması güneşlenme süresi ile ilgilidir. Geceleri ise, Güneş’ten enerji alınmadığı için soğuma görülür. Bu nedenle günün en soğuk anı, sabah Güneş doğmadan önceki andır.
5)Dünya’nın Günlük Hareketleri:Güneş ışınlarının düşme açısı günün saatine göre değişir.Sabah ve akşam saatlerinde ışınlar yatık düşer ve atmosferde daha uzun yol (tutulma fazla) geçerek gelirler.Bu yüzden bu saatlerde sıcaklık azdır.Öğle saatlerinde ışınlar dik düşer ve atmosferde daha kısa yol izleyerek gelir sıcaklık yüksektir.Ancak en yüksek sıcaklık Güneş ışınlarının en dik geldiği 12’de ölçülmez.En yüksek sıcaklık enerji birikiminin en yüksek olduğu öğleden sonra (13 – 14) ölçülür
                    
En düşük sıcaklıkta sıcaklık kaybının en fazla olduğu an ise Güneş’in doğuş anıdır (05-06).Çünkü gün boyunca ısınan yeryüzü gece boyunca sıcaklık kaybeder.
6)Dünya’nın Yıllık Hareketi Ve Eksen Eğikliği:Yer ekseninin sağa doğru 23 derece 27 dakika eğik olması Dünya’nın Güneş’e karşı konumunun değişmesine neden olur.Bu nedenle Güneş ışınları 21 Haziran’da K.Y.K , 21 Aralık’ ta G.Y.K dik düşer.Dolayısıyla yarım kürelerde farklı mevsimler ve farklı sıcaklıklar görülür.
                
Ayrıca sıcaklık gecikmesinden dolayı K.Y.K’da en sıcak aylar karalarda  Temmuz Ağustos,denizlerde eylüldür. G.Y.K’ den sıcak aylar karalarda Ocak ve Şubat’tır,Denizlerde mart ayıdır.
7)Yükseltinin Etkisi: Atmosfer yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için alt katları sıcak, üst katları soğuktur.Yükseldikçe sıcaklık 200m’de 1c derece azalır.Çünkü yükseldikçe nem ve yoğunluk azalmaktadır.Ayrıca yerler alçak yerlere oranla gündüz daha fazla ısınır.
      
Sıcaklık azalır.
Troposfer yerden ışıma yoluyla ısındığı için
Yerçekimi azalır
Yerin merkezinden uzaklaştığı için
Atmosfer kalınlığı ve yoğunluğu azalır.
Gazlar yerçekiminin etkisi ile zeminden toplanır
Nem azalır.
Nem ağır olduğu için zeminde toplanır
Basınç azalır.
Atmosfer kalınlığı ve yoğunluğu azaldığı için
Mekanik çözülme artar.
Sıcaklık farkı arttığı için
Sıcaklık farkı artar



Bitki türü azalır
Gazların yoğunluğu ve nem azaldığı için
Sıcaklık ve nem

8)Atmosfer’in Nem Derecesi: Havadaki nem ısınmayı ve soğumayı azaltır.Günlük sıcaklık farkının fazla olmasının önler.Nemin fazla olduğu bölgelerde ısınma ve soğuma yavaş, az olduğu bölgelerde hızlı olarak gerçekleşir.
          
Kışın bulutsuz günlerde hava çok soğuk olur.
Bulutlu günlerde sıcaklık farkları azalır.
Nemli hava, kuru havaya göre geç ısınır ve geç soğur.
 Denizellik Ve Karasallık : Bir bölgenin denize yakın ya da uzak olması (deniz etkisinden faydalanma oranı) iklimini etkiler. Denizler geç ısınıp geç soğur.Çünkü, ısı iletkenlikleri zayıftır. Böylece deniz etkisi altında bulunan (denize yakın) yerlerde de hava geç ısınıp, geç soğur. Bir başka etkisi ise denizden esen rüzgarların kışın ilıtıcı, yazın serinletici etki yapmasıdır.
Ilıman şartlar etkili oiur. Oysa deniz etkisinden uzak yerlerde hava çabuk ısınır. çabuk soğur. Çünkü havadaki (atmosferdeki) nam oranı (atmosfer yoğunluğu) düşüktür.
Denizellik ve Karasallığı Belirleyen Özellikler
1.      Hava çabuk ısınıp, çabuk soğuyorsa karasal, geç ısınıp geç soğuyorsa denizel
iklim şartları etkilidir.
2.      Kış erken geliyor uzun sürüyorsa karasal, geç gelip kısa sürüyorsa denizellik etkilidir.
3.  Yaz ve kış arasındaki sıcaklık farkı fazlaysa karasal, azsa denizellik etkilidir.
(Karasal ve denizel ortamlar arasında sıcaklık farkı yazın en az, kışın en faz­ladır.)
4.Yıllık sıcaklık farkı fazlaysa karasal, azsa denizeldir.
5.Atmosferdeki nem oranı fazla ise denizel, az ise karasal'dır.
6.Yıl içindeki yağışlar yaz ve ilkbaharda toplanıyorsa karasaldır.
7.Yıllık ortalama yağış 500 mm kadarsa karasal, 500 mm fazla ise denizeldir.
8.Bitki örtüsünce zengin ise denizel, fakirse karasaldır.
9. Bitkiler geniş yapraklı ve her mevsim yeşil kalabiliyorsa denizel, iğne yapraklı ve bodur ise karasal'dır.
10.Sıcaklık eksi değerlere iniyorsa karasal, eksi değerlere inmiyorsa denizeldir.
9)Bakı Ve Eğim: Eğimin fazla olduğu yerler Güneş ışınlarını daha dik alırken eğimin az olduğu yerler Güneş ışınlarını daha eğik alır. Böylelikle eğimin fazla olduğu yerler fazla ısınırken, eğimin az olduğu yerler az ısınır.
                
Cisimlerin Güneş’e göre olan durumlarına bakı denir.Güneş’e dönük olan yamaçlar daha çok ısınır.K.Y.K’da güney yamaçlar;G.Y.K’de kuzey yamaçlar daha fazla ısınır.
 Güneşe dönük yamaçlarda;
1.Güneşlenme süresi daha uzun
2.Sıcaklık daha fazla
3.Aynı tür bitkilerin olgunlaşma süresi daha kısa
4.Ormanın (ağacın) yetişme sınırı daha yüksek
5.Karların erime süresi daha erkendir.
6.Daima (toktogon) kar sınırı yüksektir
10)Kara Ve Denizlerin Etkisi: Karalar denizlere göre daha çabuk ve daha çok ısınırlar ve soğurlar.Denizler ise geç ısınıp geç soğurlar.Bundan dolayı karalarda yazın sıcaklık çok yüksek, kışında çok düşüktür.
     
Bu durumun nedenleri; kara ve denizin özgül ısı farklılığı,karaların sabit denizlerin hareketli olmaları,kara ve deniz üzerindeki nemin farklı olması ve ışınların karalarda 1 metreye,denizlerde 200 metreye kadar ulaşmasıdır.
 Kara ve denizlerin farklı ısınmasının sonuçları:
 Denizler geç ısınıp geç soğur,karalar erken ısınıp erken soğur.Bu yüzden karalarda sıcaklık +70, -70 arasında oynarken, denizlerde 2,+34 arasında oynar
Karalarda en soğuk ay Ocak iken denizlerde Şubat ayıdır.
Karalarda  en sıcak ay Temmuz-Ağustos iken denizlerde eylül ayıdır.
11. Okyanus Akıntıları
Okyanus akıntıları, hem denizler hem de karalar üzerinde havanın sıcaklığını etkilerler. Bu akıntılar sıcaklığın Ekvator’dan kutuplara doğru düzenli olarak azalmasını engeller.
     
Ekvator yönünden gelen Gulf - Stream, Brezilya, Kuroşivo ve Alaska gibi akıntılar sıcaklığı yükseltir. Buna karşılık, kutup yönünden gelen Labrador, Kanarya, Oyaşivo, Benguela ve Kaliforniya gibi akıntılar sıcaklığı düşürür.
12. Rüzgârlar
Kuzey Yarım Küre’de güneyden, Güney Yarım Küre’de de kuzeyden esen rüzgârlar, Ekvator yönünden geldikleri için sıcaklığı artırır. Kutup yönünden gelen rüzgârlar ise, sıcaklığı düşürürler. Bu durum enlem - sıcaklık ilişkisine örnektir.
               
Denizden karaya doğru esen rüzgârlar kışın ılıtıcı, yazın ise serinletici etki yapar.
Karadan denize doğru esen rüzgârlar ise, kışın sıcaklığı düşürücü, yazın ise sıcaklığı yükseltici etki yapar.
13. Bitki Örtüsü
Bitki örtüsü, güneş ışınlarının bir kısmını emerek gündüz yerin fazla ısınmasını önler. Gece ise, yerden ışıyan sıcaklığın bir bölümünü tutarak fazla soğumayı engeller. Bunun sonucunda, bitki örtüsünün gür olduğu alanlar ile seyrek olduğu alanlar arasında, sıcaklığın dağılışı açısından önemli farklar ortaya çıkar.
                   
                          A                         B

                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder