12 Kasım 2012 Pazartesi

Büyük Patlama (Big -Bang)


Büyük Patlama (Big -Bang)

"Big-Bang" teorisi Evren'in başlangıcındaki büyük patlama olarak kabul edilir. Buna göre, günümüzden yaklaşık 13.7 milyar yıl önce son derece yoğun, sıkışmış ve sıcak bir madde olan Evren, bir kozmik patlamayla hızla genişlemeye ve soğumaya başlamıştır. Patlama hızı ve genişleme ilk anlarda çok hızlı olmuş, daha sonra bu hız gittikçe azalarak bugün içinde yaşadığımız evreni oluşturmuştur. Günümüzde bilim insanlarının tahminlerine göre, Evren'in genişlemesi ilk anlardaki kadar hızlı olmasa da devam etmektedir. Teori üzerindeki çalışmalar halen devam etmektedir.

Astrofizikçilerin bir kısmına göre büyük patlama ile yayılan cisimlerin hızı kendi aralarındaki çekim alanları (gravitasyon) nedeniyle bir zaman sonra sıfırlanacak ve bir süre sonra evren küçülmeye ve büzülmeye başlayacak ve sonra belki yeniden patlayacaktır. Evren'in bu genişleme ve büzülmesi kuramına "Nabız Kuramı" denir. Kesin olmayan hesaplamalara göre genişleme ve büzülme arasında geçen süre yaklaşık 80 milyar yıldır. Ancak bugün en çok kabul edilen yaklaşım; evrenin bir patlama ile, daha önce farklı yasaların geçerli olduğu bir evrenden; bugün doğal yasalar olarak bilinen bir evrene geçiş gösterdiğidir.

Galaksilerin Oluşumu

Bulutsuz bir gecede gökyüzünü incelersek, çok sayıda yıldızın gökyüzünü kapladığını görürüz. Bu yıldızlar, aslında Samanyolu Galaksisi'nin görebildiğimiz çok küçük bir alanında yer alırlar. Evren, Güneş Sistemimizin de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi gibi pek çok sayıda galaksiyi içermektedir. Uzay teleskopları ile yapılan incelemelerde, her bir galaksi spiral şekilde büyük gaz ve toz bulutu kümeleri gibi gözlemlenmiştir. Toz bulutu kümesi gibi görünen galaksilerin her biri aslında 20 ile 100 milyar arasında değişen sayıda yıldızdan meydana gelen ve sürekli dönen büyük kütlelerdir.
Evren'in başlangıcındaki büyük patlama ile hidrojen gazı her noktaya doğru yayılmış ve çeşitli öbekler oluşturmuştur. Her öbek kendi içersinde bir merkezde yoğunlaşmaya başlamış ve galaksileri meydana gelmiştir. Böylece Evren, milyarlarca öbeğe, yani galaksiye ayrılmıştır. Öbekleşen bu gaz bulutları homojen bir dağılım gösteremediği için, her birinin içinde yine milyarlarca küçük yoğunlaşma merkezleri oluşarak yıldızları meydana getirmiştir. Galaksilerin kendi merkezlerine doğru yığılması etraflarında bir boşluk yaratmış ve dev kütle bir eksen etrafında dönmeye başlamıştır. Başlangıçta küre şeklinde olan galaksiler,daha sonra disk şeklini almıştır. Galaksilerin henüz küre şeklinde oldukları ilk dönemde oluşan yıldızlar "İlk Kuşak" yıldızlar olarak bilinir. Bunlar tümüyle hidrojenden oluşmuşlardır. Bu ilk yıldızlardan kütlesi belirli bir büyüklüğe erişmeleri ve çeşitli atomik tepkimelerle patlamaları sonucu Helyum elementi açığa çıkmıştır. Bu şekilde birinci kuşak yıldızların patlamaları ve dağılmaları ile ikinci kuşak yıldızlarının hammaddeleri ortaya çıkmıştır. İkinci kuşak yıldızların patlaması ise, üçüncü kuşak yıldızlar için gerekli elementlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Böylelikle her yeni kuşak, yeni elementlerin yapılmasını sağlamıştır.
Kaynak:MTA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder